Sorgulama

IMG-20180330-WA0008

Bizler toplum olarak normal davranışlar sergilemeyi bir türlü beceremedik, büyük çoğunluğumuz vur denince muhakkak öldürmemiz gerektiğini anlıyoruz. Nedense her şeyi din ile veya siyasilerce empoze edilen düşmanlıklarla ilişkilendirmeye meyilliyizdir. Zorunlu olan eğitimi tamamladıktan sonra okuyup öğrenmeyi, aklımızı kullanmayı gereksiz bir şey gibi görürüz. Nasıl olsa birileri okuyup kahvelerde veya sosyal medyada iki lafın arasında bizlere anlatırlar diye düşünür ve bekleriz.

Peki, paranoyaklık derecesinde her şeyden şüphe duyarız da karşımızdakilerin bizleri yanlış bilgilerle kötü yönlere sürükleyeceğini neden düşünmek istemeyiz?

Neden zahmet edip aklımızın takıldığı konuları kendimiz okuyup öğrenmeyiz?

Cevaplar aslında çok basit, öğrenmeye başlanıldığında hemen gerçekleri sorgulama faslı başlıyor. Sorguladıkça bilgilerinizin eksikliğini hissedip daha çok okumaya ve öğrenmeye çalışıyorsunuz. İçinde yaşadığınız toplumda disiplinin ve kurallara uymanın gerekliliğini anlıyorsunuz, ortaya çıkan adalet duygusuyla bu da sizi ister istemez frenliyor. Kendinizi her şeyi almaya haklı görüp, gözünüzü karartıp kanunları çiğnemiyorsunuz, size ait olmayan arazilere gidip gecekondu dikmeye, başkalarının hakkını yemeye korkuyorsunuz.

Trafikte emniyet şeridini kullanmamanız, herhangi bir sıraya kenardan kaynak olmamak gerektiğini biliyorsunuz, uyanık olmak yerine toplumsal kurallara uymaya çalışıyorsunuz. Yalan söylemenin, insanları aldatmanın ve haklarını yemenin günah olduğunu, dinin esas temelinin bu olduğunu biliyorsunuz.

Ortada görünmeyen bir çizgi var, herkes birbirine saygı göstermek zorunda, sizin haklarınızın bittiği yerde başkalarının hakkı başlıyor. Bilgili insan bunu çok iyi görüp uyguluyor, cahil ve kötü niyetli kişiler ise önceliği kendi menfaatlerine veriyor. Onların yaşaması en önemli şey, diğerlerinin hakları pek önemli değil. Egolar haksız kazançlarla birlikte tavanda.

Bütün bu anlattıklarımdan sonra sonuçta olan şu, bir çizgisi olanlar, bu şekilde düşünüp hareket edenler maddi olarak sürekli kaybediyorlar, ancak gece başlarını yastığa koyduklarında hesap verme korkusunu duymadan rahatça uyuyorlar. Gelenler ile gidecek olanları nasıl denk getireceğinin hesaplarını yaparken ömürleri öylece gelip geçiyor.

Diğerleri için bir şey söyleyemeyeceğim, çünkü gerçekten bilmiyorum. Onların yerine kendimi koymaya çalışsam da bu pek olmuyor. Görünen o ki sahip olduğum çizgide devam edeceğim, okuyacağım, öğrenmeye devam edeceğim. Öğrendikçe her şeyi büyük bir keyifle sorgulayacak ve doğrulara ulaşmak için çırpınacağım. Bazen neden sonuç ilişkisinde çelişkilere düşeceğim, beklemediğim olayların ve yaşadığım şokların etkisinde kalacağım.

Zaman onu yaşayanların yanındadır, öğrendim biliyorum. Çözüm zaten kendiliğinden ortaya çıkar. Acılar gün gelir kendiliğinden küllenir, umutlar ve beklentiler bizi hayata tekrar geri döndürür. Sevgiler unutulur mu? Asla, onlar kalbimizin derinliklerindedir, bazen kendilerini bir damla gözyaşında bizlere hatırlatmak isterler. Hüzün de hayatımızın bir parçası, eminim her şey çok güzel olacak.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s