Eski sandalın ıskarmozları
Fazla yüklenince kırılıp düştü
Karışıverdi hızla ummana
Ortada sadece görünmeyen bir akıntı var
Beni sessizce sürükleyen
Bilinmeyen o derin sonsuzluğa
Yaşama sevinci benden çok uzakta
Belki gökyüzünde özgürce dolaşan
Beyaz martıların kanatlarının uçlarındadır
Belki de dalgaların arasında
Oynaşan köpüklerin tam ortasında
Güneş parlıyor tam tepemde
Ben savunmasız onun karşısında
Kavruk umutlar yerleşivermiş
Görünmeyen gizli karanlıklara
Kaybetmiş heyecanını yürek
Nasırlar yerleşmiş dört bir yanda
Görünen o ki
Ne akıntı
Ne de başka bir şey yetmiyor
Sakin, huzurlu kıyılara ulaşmaya
Kayıplara mı karıştım yoksa
Bir avuç yaşamın ortasında