Yeni bir yıl geldiğinde geçmiş yılla ilgili olarak yapılan kişisel değerlendirmeleri izliyorum, okuyorum. Herkes kendince haklı, geldiği yeri, önceden belirlediği hedeflerini ne kadar gerçekleştirdiğini görmek istiyor. Eksik ve zayıf yönlerini, güçlü taraflarını ortaya çıkarmak için hem kendini hem de içinde yer aldığı çevre içindeki yerini bir şekilde değerlendiriyor. Yani kendince stratejik bir gelişim planı için altyapıyı oluşturuyor.
Yaşadığım zaman içinde çok farklı olayları yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum. Hayatını işine hırsla adayan ve çok para kazananları gördüm ama bütün kazançlarını sağlıklarını geri almak için tekrar verdiklerine şahit oldum. Sıradan insanların zamanı geldiğinde nasıl parlamaya başladıklarını şaşkınlıkla izledim.
Tabii ki çaba sarf edeceğiz, oturup beklemeyeceğiz ama her şeyin gizli bir dengesi var, şunu yapacağım, şöyle olsun demekle olmuyor. Bunu öğrendiğinizde de dünyaya bakışınız farklılaşıyor. İşte bu düşüncelerle kaleme aldığım bir şiirle karşınızdayım.
Sonsuzluk vagonu
Her şeyi yazsam da alt alta
Toplasam da yan yana
Farkında olmadan kayboluyorum
Ruhumun karanlıklarında
Özgürlüğüm yol olup gitmiş
Küçük zaman aralıklarında
Geçmiş çöreklenip kalmış
Hayatımın köşe başlarında
Hatıralar karışmış
Hayallerimin arasına
Geriye dönüp bakıyorum da
Dikkatimi çeken
Göz alabildiğine uzun bir yaşam
Başımı ileriye çevirdiğimde de
Gördüğüm tek şey
Dibi görünmeyen kalın bir sis perdesi
Bu büyük belirsizlik girdabında
Her an bir resim
Her saniye bir duygu
Her dakika değişen bir tablo
Her saat başka bir yaşam
Kayıp gidiyor her şey
Yavaşça parmaklarımın arasından
Silinip gidiyorlar
Hızla gözlerimin önünden
Bense kıpırdayamıyorum yerimden
Lütfen izin verin
İnecek var diyemiyorum insanlara
Açıp kapıyı da inemiyorum bir türlü
Bu sonsuzluk vagonundan
05 Kasım 2013