Etiket tuzakları

etiket

İşin kökünde matematik var, yani hayatımızın her saniyesi içinde farkında olmadan onu yaşıyoruz. İnsanoğlu enerji ile ilişkisi var olduğu sürece bu da hep böyle kalacak. Okuma yazma bilmiyorsunuz belki ama alışverişte para hesabını farkında olmadan yapıyorsunuz. İnsan olarak sadece dikkatsiz davranıyoruz, kendi çıkarlarımızı ve hakkımızı korumada zayıf kalıyoruz. Hesap sormaktan çekiniyor, bazen utanıyor, çoğu kez de korkutuluyoruz. Sonuçta kaybeden hep biz oluyoruz, üç kulhuvallahu ehad okuyup her şey düzelsin diye dua ediyoruz. Yani yine bilmeden matematiği kullanıyoruz.

Allahtan Cumhuriyetin mekteplerinde okuyup yeterince bilgi edinmiş biriyim. Hesap makinesi olmadan üçü beşi hesaplayabilecek durumdayım. Hakkım çok yenilse de alışverişte oldukça dikkatli davranıyor ve artık insanların beni aldatmalarına razı olmuyorum. Hiç kimseden utanacak bir halim yok, on kuruşun bile hesabını soruyorum. Bu hassasiyetim aile bütçesine yansıyor, bunun bilincindeyim. Kimseyi aldatmıyorum ama karşımdaki kişilerin de beni gözü kapalı aldatmasına karşıyım. Utanacak bir halim yok, tam tersine yalan söylemeyi ve aldatmayı meslek haline getirenler utansın.

Alışveriş yaptığım marketlerdeki görevliler bilerek veya bilmeyerek hatalara göz yumuyorlar, çünkü hiç bir şeyi sorgulamadan işlerini sürdürmeye çalışıyorlar. İş bulmak öyle kolay değil, yaptıkları hataları belki de ceplerinden ödememek için sizin kazıklanmanıza göz yumuyorlar. Bizler de bu konuda artık uyanık ve dikkatli olmak zorundayız, boş vermek veya karşınızdakine güvenmek yerine gözümüzü açmalıyız. Ben artık kendi adıma öyle yapıyorum, sizlere de şiddetle tavsiye ederim.

Ömrümün çoğunu aldıklarımın beğenilmeyeceğini düşünerek geçirdim, alışveriş yapmaktan mecbur kalmadığım sürece hep kaçındım. Eskiden ev alışverişinin nedense kadınların yapması gereken bir iş olduğunu düşünürdüm. Öyle bir seferde elimde satın aldıklarımla, ikinci bir mağazadan içeriye giremezdim. Orada bir lâf işiteceğim diye çekinir ve korkardım. Önceleri benden almam istenilen siparişleri çok fazla düşünmeden, fiyatları ve ürünleri hiç incelemeden, araştırmadan ve karşılaştırma yapmadan alırdım. Yeterince kazandığım için aldıklarımın fiyatlarını önemsemez, kasa fişlerini de kesinlikle incelemezdim.

Tesadüfen yaşayıp gördüklerim ile biraz da sınırlanan kaynaklarım, belki de ilerleyen yaşım benim alışverişle ilgili tüm düşüncelerimin ve davranışlarımın değişmesine neden oldu. Yaşadıklarıma tepkisiz kalarak, sebepsiz korkularla nasıl göz göre göre para kaybettiğimi acı bir şekilde fark ettim. Ben de kendimi akıllı ve hesaplı biri olarak bilirdim, maalesef hiç de böyle biri değilmişim.

Eldeki her kuruşun hesabı yapılırken, satın alınan her şeye çok dikkat edilmesi gerektiği en sonunda öğreniliyor. Aslında alışverişlerde o kadar ürün ve etiket arasında, satın alınanların doğruluğu da kontrol edilemiyor gerçekten. Ancak olmadık şeyler ile karşılaşınca insanlar bir nebze olsun kendilerine geliyorlar.

Benim uyanıp kendime gelmem de tesadüfen bu şekilde 2000 yılında oldu. Kozyatağında bulunan büyük bir markette dolaşırken, fiyatı altı milyon dokuz yüz bin liraya indirilmiş olan salamdan iki yüz gram tarttırıp aldım. Görevlinin elektronik tartıdan bastırıp, naylon torbanın üzerine yapıştırdığı etikete de doğrusu pek fazla dikkat etmedim. Marketten alacaklarım bittikten sonra herkes gibi ben de kasada ki sıraya girdim. Görevli kasiyer kız aldıklarımın barkotlarını okuturken, nasıl olsa doğrudur diye düşünerek, kasa ekranını hiç takip etmeden okuttuklarını verilen bir poşete doldurmaya başladım.

Görevli ödemem gereken toplam hesabı söylediğinde aklım karıştı, benim kafamdan yaptığım hesaba göre çıkan hesapta fazlalık vardı. Bu yanlışlık nasıl olur diye içimden düşünürken, aldığım salamın etiketi gözüme çarptı. Satın aldığım iki yüz gram salam için on iki milyon küsur lira ödemiş görünüyorum. Ürünü elime alıp dikkatle incelediğimde, tartılırken yapıştırılan etikette salamın kilosu altmış dokuz milyon lira olarak görünüyor.

Salamın etiketini görevliye gösterip,

“Hanımefendi marketinizde kilosu altmış dokuz milyon liraya satılan bir salam olduğuna emin misiniz?” diye sorunca kasa görevlisi hanım şaşırarak yüzüme baktı. Aslında o da bilemez bunu biliyorum ama insanların canı acıyınca bir anda kızgınlıkla, sanki onların da bilmesi gerektiğini düşünüyor. Konuya açıklık getirmek amacıyla sözlerimi sürdürdüm.

“Bakın bu ürünün fiyatına bir sıfır yanlışlıkla eklenmiş gibi görünüyor,” diyerek karşımdakini rahatsız etmeden anlatmaya devam ettim. “Lütfen bu ürünü kontrol ettirir misiniz?”

Böyle ısrarcı olunca, görevli düğmeye basarak kasanın üzerindeki ikaz ışığını yaktı. Çok geçmeden patenli bir görevli, kayarak yanımıza geldi. Ona problemimi kısaca anlatıp, etiketin kontrol edilmesini istedim. Patenli kız salam paketini alıp, süratle kayarak şarküteri reyonunun yolunu tuttu. Birkaç dakika sonra da yine hızla geriye yanımıza döndü.

“Kusura bakmayın beyefendi, bir yanlışlık olmuş, ürünün fiyatına bir sıfır fazla yazılmış,” diyerek düzeltilmiş yeni etiketli ürünü kasa görevlisine verdi. Yanında bulunan anahtarı kasaya sokarak, daha önce yapılmış işlemi iptal ederek gitti. Kasiyer kadın, böyle dikkatli olduğumu görünce bilgilendirmeye çalıştı.

“Beyefendi, fiyatlarından şüpheye düştüğünüz başka ürünler de olabilir. Bunlarla ilgili itirazları, danışmadaki görevli arkadaşlara yapıyorsunuz. Para iadelerini oradan yapıyorlar.”

Aslında bu güne kadar hiç bu şekilde davranmadım, her şey öğrendiğim basit matematiğin sayesinde ortaya çıktı. Kasa fişimi ve paramın üzerini aldıktan sonra aldığım ürünleri alışveriş arabama koydum, birkaç tane de poşet naylon torba aldım. Kasalara yakın bir yerde kenarda durdum, ödeme yapınca bana verilen listeyi tekrar dikkatli bir şekilde incelemeye başladım, bir yandan da aldıklarımı poşetlere yerleştirdim. İnsanın canı acıyınca ve kandırıldığını hissedince tepkisi belli ki böyle oluyor.

Düşünüyorum da ben bu salamı, fiyatında indirim yapılan bir ürün olduğu için seçmiştim. Üstelik markette en pahalı salamın kilosu da, bilemediniz on milyon liraydı. Fiyat etiketi de dikkatimden dolayı kasada gözüme çarpmıştı. Hadi ben bu yanlışlığı bir şekilde fark ettim, ya benim gibi bu ürünü alan diğerleri ne olacak?

Market indirim yaptığı bir ürünü dikkatsizce yapılan bir yanlışlıkla, farkında bile olmadan on katı fazla bir fiyatla kim bilir kaç müşteriye satmıştı. O insanların tek suçu karşılarındakilere güvenmekti ama farkında olmadan kazığın katmerlisini yemişlerdi.

O büyük markette salam alışverişini yaptığım o gün, benim hayatımda hakikaten bir milat oldu. Yapılan alışverişlerde olmadık yanlışların olabileceğinin açık bir şekilde farkına vardım. Hiç aklıma gelmeyen bir şeyi çok iyi anladım, alışveriş etikette değil kasada bitiyordu. Bu gerçek çok acı bir şekilde kafama vurulmuştu, kasa ile etiketler arasında farklılık olabiliyordu. Durup dururken tam on bir milyon lira kazanmıştım, en önemlisi de hakkımı yedirmeyip aksine korumuştum. Allah insana önce eşeğini kaybettirip sonra buldurup sevindirirmiş ya, sonuçta ben de böyle küçük şeylerle olsa da sevinmiştim.

Eve geri dönünce olanları karıma anlattığımda, onun da şaşkınlıkla ağzı açık kaldı. Satın aldıklarımızı dolaplara yerleştirdikten sonra hazırladığım neskafemi alıp cam önündeki koltuğa yerleştim. Caddeden geçen araçları seyrederken, bugün markette yaşadıklarımı kafamda güzelce tarttım. Bundan sonra alışverişte nelere dikkat etmem gerektiğini, kendimce kafamda tasarladım.

Öncelikle, utanmayı ve sıkılmayı bir tarafa koymaya karar verdim. Her marketten, fiyatı ve kalitesi bana uygun olan ürünleri birer tane bile olsa çekinmeden girip alacaktım. Bu ürünlerin etiketlerine hem alırken hem de kasada çok dikkat edecektim. Fiyatlar hakkında fazla bilgisi olmayan kasa görevlileriyle kesinlikle tartışmayacaktım. Market alışverişlerine, muhakkak önceden bir liste yaparak gidecektim. Aç karnına alışverişe gittiğimde kendimi kaybettiğimi biliyorum, bu nedenle alışveriş için markete giderken karnımın tok olmasına özellikle dikkat edecektim.

Bir sonraki alışverişimde aldığım bu kararları uygulamaya başladım, ilgilendiğim bütün ürünlerin etiketlerine özellikle dikkat ettim. Bu şekilde ister istemez, göz hafızam da gelişmeye başladı. Ev için yapılan alışverişler belirli kalemlerde yoğunlaştığı için bu ürünlerin etiket fiyatlarını belleğime yazmam hiç de zor olmadı.

Bu arada tanınmış markaların, marketlerin talebi üzerine ürettikleri malları keşfettim. Ucuz marketlerin ürünlerinin, üretildikleri yerleri okuma alışkanlığım başladı. Okudukça belirli marka ürünlere, ne kadar fazla para ödediğimi fark ettim. O andan itibaren ürünün markası değil, onu üreten firma ön plana çıktı.

İsmi hiç duyulmamış bir bayram çikolatasının, aslında çok meşhur bir pastane tarafından üretildiğini görmek çok şaşırtıcıydı. Aynı şekilde makarna, peynir ve diğer birçok üründe de bu duruma rastladım. Marka ürünlerin yarı fiyatına olan bu ürünleri satın almak, kısıtlı olan aile bütçesine küçük de olsa bir katkı sağladı.

Bu arada gittiğim alışverişlerde aldığım kasa fişlerini, marketten çıkmadan dikkatle bir şekilde incelemeye başladım. Doğal olarak kasa da yine farklı fiyatlarla karşılaştım ama kasa görevlisiyle herhangi bir ağız dalaşına girmedim. Hesabımı ödeyip doğrudan danışmaya gittim, orada bulunan görevliye ürünü ve bana verilen kasa fişini gösterip

“Hanımefendi bu üründe, ben farklı bir etiket fiyatı gördüm. Sizden, bu ürünün etiketinin kontrol edilmesini rica ediyorum,” diyerek talebimi ilettim.

Görevli telefon ederek, patenli yetkili kişiyi çağırdı. Ürünü ve kasa fişinde gözüken fiyatı göstererek, ondan kontrol etmesini istedi. İlgili çok kısa bir süre içerisinde, belirtilen o ürünün etiketini danışmaya getirdi. Gerçekten de ürünün fiyatı, benim iddia ettiğim gibi farklıydı. Danışmadaki görevli bir form hazırlayarak, benden de gerekli bilgileri aldı. Formu imzalatıp, bir nüshasını da bana verdi. Sonra işlemimi yapıp, aradaki fiyat farkını bana hemen iade etti.

Bu konu, durgun geçen boş günlerimde, bana çok heyecanlı geldi. Adeta bir yaşam felsefesi olarak, hakkımı korumayı kendime görev edindim.

4 comments

  1. Güzel bir konuya değinmişiniz. Benim de eşim alış-veriş yapar. Ondan öğrendiğim bir şeyi de paylaşayım. Etiketteki fiyattın sol alt köşesinde kğ’mının kaç tl olduğunu yazar önce oraya bakarsanız 200 gr vs. size indirimli olup olmadığını anlatır. 😉 Selam ve sevgilerle…

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s