
Yıllar önce 8 Mart 2008 tarihinde Hürriyet gazetesinde Simla Yerlikaya tarafından yapılan röportajı tesadüfen yine internette buldum. Aradan tam dokuz sene geçmiş, inanamadım ve biraz kurcalayınca hikâyeyi ve röportajı yayınlayan iki başka site daha karşıma çıktı.
Ben bir şeylerin zamanı geçince kaybolup gideceğini veya arşivlere kaldırılacağını, izini bulmanın zor olacağını düşünürdüm ama görülen o ki artık hiçbir şey kaybolmuyor. Kayda geçirilmiş her şey gerektiği zaman araştırıldığında ortaya çıkıyor.
Bu durumu ben kavradım, acaba başlarını devekuşu gibi kuma gömen, yaptıkları hataları ve haksızlıkları nasıl olsa kimse duymaz görmez diyenler ne düşünüyorlar?
Bulduğum linkleri ve gazetedeki resimleri sizlerle de paylaşıyorum. O hikâyeyi iyi ki oturup yazmışım da 2009 yılında kaybettiğimiz Tarçın’ı anılarda yaşatmayı başarmışım.